Fran Drescher: "Dadı"dan Hollywood'un En Güçlü Sendikasının Başkanına

Jessica Gomez tarafından

1990'ların ortalarında televizyonu açtığınızda , burundan gelen, tiz ve bulaşıcı bir kahkaha duyduğunuzda, sesini adeta marka haline getirmiş olan Fran Drescher'i tanımamak imkânsızdı.

O dönemde evli olduğu Peter Marc Jacobson ile birlikte yarattığı The Nanny adlı sitcom'da Fran Fine karakterini canlandırarak dünya çapında ün kazandı.

1999 yılına kadar altı yıl boyunca yayınlanan dizi, Queens'li bir kadının Manhattan'da varlıklı bir ailenin yanında dadı olarak çalışmasını ve dul bir babayla yaşadığı duygusal gerilimi bölüm bölüm anlatmaktadır.

Entertainment Weekly, Drescher'ı karizması, eksantrik imajı, komedi yeteneğiyle izleyicileri etkilemesi ve aynı zamanda o dönemde televizyonda alışılmadık bir şekilde işçi sınıfından bir Yahudi kadını gururla canlandırarak kalıpları kırmasıyla ödüllendirdi.

The Nanny'den sonra Drescher ortadan kayboldu. Living with Fran ve Happily Divorced gibi diğer dizilerde rol aldı. Bunlardan ikincisi , Jacobson'dan boşanmasından esinlenmişti. Ayrılığın ardından Jacobson, People dergisi ve CBS gibi medya kuruluşlarının bildirdiğine göre, açıkça eşcinsel olduğunu açıklamıştı.

Ancak oyunculuk anlamında Drescher, The Nanny filminde yakaladığı başarıyı bir daha asla yakalayamadı.

Enter Whining (1996, otobiyografi) ve yanlış teşhis konmuş rahim kanseri deneyimini anlattığı Cancer Schmancer (2002) gibi birçok kitap yayınladı. Bu deneyim, erken teşhis ve kanser önleme odaklı bir STK olan Cancer Schmancer Hareketi'ni kurmasına yol açtı.

O zamandan beri ve son yıllarda, Drescher'in sesi giderek çeşitli alanlarda bir totem haline geldi. Kendini sosyal medyada yalnızca bir oyuncu, yaratıcı, yazar ve yönetmen olarak değil, aynı zamanda bir çevreci, LGBTQ aktivisti ve Budist olarak da sunuyor.

Aynı zamanda oyuncular, seslendirme sanatçıları ve sunucular da dahil olmak üzere 160.000'den fazla medya ve eğlence profesyonelini temsil eden SAG-AFTRA sendikasının da başkanıdır . Stüdyo suistimallerine karşı yaptığı tutkulu konuşmanın viral hale geldiği ve onu beklenmedik bir sendika mücadelesi sembolü haline getirdiği 2023 grevi sırasında rolü daha da belirginleşti.

Altmış yedi yaşındaki Drescher, yakın zamanda İtalya'daki tüm takipçilerini selamladığı ve "çok minnettar" olduğunu ve "kendini geliştirme pratiğini" sürdürdüğünü söylediği bir videoyla "25 yıllık sağlıklı yaşamını" kutladı.