Sol görüşlü yorumcu Hasan Piker, O'Hare'de uygunsuz bir şekilde sorgulandığını söyledi

Canlı yayın platformunda 2 milyondan fazla takipçisi bulunan popüler Twitch yayıncısı ve siyasi yorumcu Hasan Piker , ABD'ye uluslararası bir uçuşla geldikten sonra Chicago O'Hare Uluslararası Havalimanı'nda iki saatten fazla süre federal yetkililer tarafından gözaltına alındığını ve sorgulandığını söyledi.

Bu olay, 33 yaşındaki Piker'ın Paris'teki aile tatilinden döndükten sonra Pazar günü Chicago Üniversitesi'nde konuşma yapmak üzere yola çıkmasıyla yaşandı. Gazze'deki savaşa karşı açıkça konuşan tanınmış bir Türk-Amerikalı canlı yayıncı olan Piker, UChicago'daki Siyaset Enstitüsü kalabalığına, Trump yönetimine yönelik eleştirileri nedeniyle O'Hare'nin kendisine hedef gösterildiğine inandığını söyledi.

Söz konusu etkileşime dair herhangi bir video yayınlanmadı; ancak Piker'ın ABD Gümrük Sınır Koruma ajanlarıyla etkileşimi hakkında bazı özel iddiaları vardı.

"Beni arka odaya, bir gözaltı merkezine götürdüler. Bir ajan dışarı çıktı ve beni sorgu odasına götürdü... ve bana çılgınca [küfür] şeyler sormaya başladılar, 'Donald Trump'ı seviyor musun?' gibi" dedi.

Amerikalı Twitch yayıncısı ve sol görüşlü siyasi yorumcu, Paris'ten Chicago'ya vardığında federal ajanlarla yaşadığı iki saatlik karşılaşmayı milyonlarca takipçisine uzun uzun anlattı. Kendisine sadece başkan hakkında değil, İsrail, Hamas ve Yemen'deki Husi isyancılar hakkındaki görüşleri hakkında da soru sorulduğunu iddia ediyor.

"Yaptığım her şey Birinci Değişiklik kapsamında tamamen korunuyor, tamam mı?" dedi Piker. "Ve bu soruların hiçbiri sorulacak geçerli sorular değil."

Piker, bunun kişinin siyasi inancı ne olursa olsun geçerli olduğunu söyledi.

"Bana bu soruları sormaları bile yasadışı, yani, kendi ülkeme girmemi engelleyemezler," dedi Piker. "Sanki, 'Hamas'ı seviyorum' desem bile, bunu yapamazlar. Yani, ne demek istiyorsun?"

ABD İç Güvenlik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Tricia McLaughlin, Piker'ın gözaltına alındığını kabul etti ancak yaşananlara ilişkin Piker'ın anlatımına katılmadığını söyledi.

McLaughlin şunları söyledi: "Bu, beğeniler için yalan söylemekten başka bir şey değil. Siyasi inançlarının teftişi tetiklediği iddiaları temelsizdir. Görevlilerimiz gündemleri değil, yasaları takip ediyor."

Önceden onaylanmış ve düşük riskli yolcular için Gümrük ve Sınır Koruma Programı (CBP) olan Global Entry'nin sahibi olduğunu söyleyen Piker, Salı günü canlı yayında McLaughlin'in yorumlarına yanıt verdi.

"Bunun gerçekleştiğini açıkça kabul ediyorlar, değil mi?" dedi. "Beğeniler için yalan söylediğimi söylemek çok komik, çünkü gerçekleştiğini bile inkar etmiyorlar, bunun siyasi bir hedef gösterme olduğunu inkar ediyorlar."

CBS News Chicago konuyu hukuk analisti Irv Miller'a götürdü ve Miller da konumun burada önemli olduğunu söyledi.

Miller, "Bu olayın bir havaalanında, ülkeye giriş noktası olan bir yerde gerçekleşmesi nedeniyle her yerde kameralar olduğunu düşünüyorum" dedi.

Miller, uluslararası seyahat edenlerin Dördüncü Değişiklik kapsamındaki arama ve el koyma haklarından bazılarını kaybettiklerini, ancak bunun için bir sınır olduğunu söyledi.

Miller, "Göçmenlik dairesinin size kim olduğunuzu sorma ve kimliğinizi görme hakkı vardır; ancak size kimliğiniz ve vatandaşlığınız dışında sorular sorma ve cevaplar talep etme hakkı yoktur" dedi.

Miller, gezginlerin her zaman sessiz kalma hakkına sahip olduğunu söyledi ancak bunu yapmanın pratik sorunları olduğunu kabul etti. Sessiz kalan herkes, özellikle sınır güvenliğinin bir yönetim önceliği olduğu bir zamanda, daha uzun süre tutulabilir.

"Hükümet daha sert olmaya çalışıyor. Daha müdahaleci olmaya çalışıyor ve bir şeyin anayasaya uygun olup olmadığı konusunda o çizgiye yaklaşıyor," dedi Miller, "ve her zaman mahkemelerde sonuçlanıyor."

Miller, müşterilere, kendilerini rahatsız hissedene kadar akışına bırakmaları gerektiğini, bu noktada bir süpervizör isteyebileceklerini söyledi.

Piker Salı günü, sessiz kalmayı tercih etmek yerine, gözaltındayken soruların bazılarını yanıtladığını, çünkü sorgulama hattını görmek istediğini söyledi. Serbest bırakıldı ve o zamandan beri Los Angeles'a geri döndü.