Bankalar için altın çağ yaşanıyor, kârlar 2008'den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.

Büyük Avrupa bankalarının hisseleri, olağanüstü kârları besleyen uzun vadeli faiz oranlarındaki keskin artış sayesinde 2008 küresel mali krizinden bu yana en yüksek seviyelerine ulaştı. Financial Times, bunu bir "rönesans" olarak nitelendirerek ve HSBC, Barclays ve Santander'in yanı sıra "2011'den bu yana en yüksek seviyesine ulaşan" Unicredit örneklerini örnek göstererek aktarıyor.

ABD tarifelerinin ardından bankacılık hisseleri sert bir düşüş yaşasa da, Avrupa endeksi Stoxx 600 endeksindeki bankalar yılbaşından bu yana %34 oranında değer kazandı. Bu, ABD'li emsallerinden daha yüksek ve 2009'dan bu yana en iyi performanslarıyla aynı seviyede.

Bankalar, geçmiş krizlerden kurtulmak ve ABD'li rakipleriyle rekabet etmek için mücadele eden Avrupa'nın en az tercih edilen sektörlerinden biri olmaya devam ediyor; ancak Avrupa Merkez Bankası'nın 2022 ortasından itibaren kararlaştırdığı yüksek faiz politikası onlara olağanüstü derecede olumlu katkı sağlıyor.

Özellikle İtalyan bankaları, 2024 kârlarının rekor seviyelere ulaşmasıyla bu durumdan faydalandı: Sektör gelirleri, 2023'e kıyasla 5,7 milyar avro (+%14) artarak toplam 46,5 milyar avroya ulaştı. Bu, İtalyan bankalarının özerk federasyonu Fabi tarafından birkaç gün önce yayınlanan bir çalışmada bildirildi. Bu sonuç, 2022-2024 üç yıllık döneminin toplam kârını 112 milyar avronun üzerine çıkarıyor. Bankacılık kârlılığı için bu olağanüstü üç yıllık dönemin, Trump'ın gümrük politikasının etkisi bu kadar şiddetli olmazsa dört yıllık bir döneme dönüşmesi bekleniyor. Ancak, faiz oranlarının %2'ye geri dönmesi göz önüne alındığında, bankalar için altın çağın sona erme olasılığı oldukça yüksek.