Trump-Putin Ukrayna görüşmeleri sırasında Meloni, zirve öncesinde ABD ve Avrupa'nın birliğini sağlamada önemli rol oynuyor.

Giorgia Meloni, merkez sağ içindeki yaklaşan bölgesel seçimler için bazı adaylar üzerinde hala net olmayan anlaşmadan, parlamentoda tıkanan başbakanlık ve bölgesel özerklik gibi reformlara, gelecek bütçe yasasının temel hükümleri konusunda çoğunluk içindeki bölünmelere kadar çeşitli iç ve ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalmaya devam ederken, bunlar kesinlikle hükümetin istikrarını tehdit etmiyor. Ancak Başbakan, diplomatik becerilerini ve Atlantik'in iki yakası arasında gerçek bir 'köprü' olarak rolünü tam anlamıyla ortaya koyarak, uluslararası düzeyde elinden gelenin en iyisini yapmaya devam ediyor .

Bu durum dün Avrupa Birliği, ABD ve Ukrayna arasında yapılan zirvede (çağrıda) açıkça görüldü. Bu zirve, yarın, 15 Ağustos'ta Alaska'da ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında gerçekleşecek Soğuk Savaş tarzı yüzleşmeye hazırlık niteliğindeydi. Her şeyden önce Alman Şansölyesi Friedrich Merz ile uyum içinde çalışan Meloni (burada EPP'nin Dışişleri Bakanı, Başbakan Yardımcısı ve hepsinden önemlisi Forza Italia lideri Antonio Tajani ile olan bağları çok önemli), Moskova'ya karşı çok fazla acele etmeden Batı'yı birleştirmeyi başardı. Bu, iş adamı ile Kremlin çarı arasındaki zirveyi daha da zorlaştırabilirdi, ancak aynı zamanda Kiev ve Zelenski'ye destekten bir santim bile taviz vermedi .

Ancak asıl önemli nokta, Palazzo Chigi'den dün öğleden sonra yapılan açıklamanın sondan bir önceki paragrafında yatıyor: " Cumhurbaşkanı Meloni, Batı'nın güvenlik ve uluslararası hukukun savunulması konusunda temel bir meydan okuma karşısında gösterdiği amaç birliği ve diyalog kapasitesinden duyduğu büyük memnuniyeti dile getirdi ." Çeviri: Yurt içinde giderek zayıflayan, Trump'a güvenmeyen ve Washington ile ön bir anlaşma olmasa bile Avrupa'dan daha fazla Kiev yanlısı bir tutum tercih edecek olan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un benimsediği çizgi kesin bir dille reddedildi.

Yine de, kız kardeşi Arianna Meloni'nin, özellikle de Katolik ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance ile mükemmel ilişkisi sayesinde, her zaman iyi tavsiyelerde bulunan başbakan, ABD-Avrupa cephesini sıkı ve birleşik tutmayı başardı. Ve şimdi, öngörülemezliği bilinen ve asla unutulmaması gereken Trump, Putin ile Alaska'da yaptığı son derece hassas yüz yüze görüşmede, Zelenski'nin en büyük destekçisi olan Eski Kıta'ya resmi ve açık bir taahhütte bulundu. Amaç , sözde "adil barışa" yol açacak bir ateşkese ulaşmak. Bu, Ukrayna'yı küçük düşürmeden, ancak Beyaz Saray'ın da defalarca açıkladığı gibi, Rusya'ya bazı tavizlerin verilmesi gerekeceği de hesaba katılarak gerçekleştirilecek . Kiev'in NATO'ya girişi reddedildiği için , Avrupa Birliği üyeliği devam edecek; bu, Moskova için hiçbir zaman sorun olmadı (Brüksel'in şu anda ortak bir ordusu yok).

Meloni, Trump'ı AB ile birleşik bir cephe oluşturmaya ve başta Fransa olmak üzere bazı ülkelerin Batı'nın birliğini baltalayacak aşırı cazibelerini dizginlemeye ikna etmekte diplomatik olarak ustaydı. Şimdi Alaska'da neler olacağını bekleyip göreceğiz, ancak Başbakan kesinlikle bir uluslararası başarı daha elde etti. Bu, diğer şeylerin yanı sıra, çoğunluğunu dış politikada bir arada tutuyor . Brüksel ile güçlü bağlar Dışişleri Bakanlığı Başkanı'nı memnun ederken, ABD ile olanlar ise Milletler Cemiyeti'ni ve diğer Başbakan Yardımcısı Matteo Salvini'yi fazlasıyla memnun ediyor.

Ayrıca okuyun: Ukrayna ve Trump, Rus ekonomisini çökertmekle tehdit ediyor. Putin ile zirve arifesinde gerginlik yüksek - Affaritaliani.it