Çin, ABD'nin Tayvan'a silah satışını eleştirdi

Çin, Çarşamba günü ABD'nin Tayvan'a silah satışını eleştirirken, ülkenin önde gelen liderlerinden biri yeniden birleşme yönünde daha fazla çaba gösterileceğine dair söz verdi. Bu, Pekin'in adanın güney kıyılarında gerçekleştirdiği askeri tatbikatlarla aynı zamana denk geldi.

Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Lin Jian'a göre Çin, "ulusal egemenliğini, güvenliğini ve toprak bütünlüğünü kararlılıkla savunacak" ve Donald Trump yönetiminin daha önce dondurulmuş olan 5,3 milyar dolarlık (5 milyar avrodan fazla) dış yardımı serbest bırakması durumunda "tetikte" olacak. Bu yardımların arasında Tayvan'a verilen 870 milyon dolar (829 milyar avro) da yer alıyor.

Sözcü, "ABD'nin Tayvan'a sağladığı askeri yardım, 'tek Çin' ilkesini, Çin-ABD ortak bildirilerini ve Çin'in egemenlik ve güvenlik çıkarlarını ciddi şekilde ihlal ediyor ve 'Tayvan'ın bağımsızlığını' savunan ayrılıkçı güçlere ciddi şekilde yanlış bir mesaj veriyor" dedi.

Tayvan meselesi, Pekin ile Washington arasında büyük bir anlaşmazlık konusu. Zira ABD, Taipei'nin başlıca silah tedarikçisi ve Çin anakarasıyla bir çatışma durumunda adayı savunabilir.

Lin, "ABD'yi Tayvan'ı silahlandırmaya ve Tayvan Boğazı'ndaki barış ve istikrarı baltalamaya son vermeye çağırıyoruz" dedi.

Resmi Xinhua haber ajansının aktardığına göre, Komünist Parti hiyerarşisindeki "4 numara" Wang Huning, bugün Tayvan konusunda düzenlenen bir çalışma toplantısında "Çin'in 'yeniden birleşmesi' davasında daha fazla çaba gösterilmesi" çağrısında bulundu.

Wang, Parti kadrolarına hitaben yaptığı konuşmada, "Çin, iki ülke arasındaki ilişkilerde egemen olma ve liderlik etme hakkını kararlılıkla savunmalı ve anavatanın 'yeniden birleşmesi' davasını kararlılıkla ilerletmelidir" dedi.

Çin'in "adanın vatansever ve birleşik güçlerini kararlılıkla desteklemesi" ve aynı zamanda "Tayvan'ın bağımsızlığını" savunanların kışkırtıcı eylemlerini bastırması" gerektiğini, böylece "kaçınılmaz birleşme eğilimini şekillendirmesi" gerektiğini sözlerine ekledi.

"Boğaz'ın iki yakası arasındaki değişimi ve iş birliğini teşvik etmeli, Tayvanlı iş insanları ve kuruluşların anakara Çin'e gelmesini desteklemeli ve iki taraf arasındaki bütünleşmeyi derinleştirmeliyiz" dedi.

Çin, "dış müdahalelere kararlılıkla karşı çıkmalı ve onları dizginlemeli" ve "uluslararası toplumun, Tayvan'ı Çin topraklarının ayrılmaz bir parçası, Pekin'i ise Çin'in dünyadaki tek meşru temsilcisi olarak gören 'tek Çin' ilkesine bağlılığını pekiştirmelidir."

Çin iç savaşında (1927-1949) Çin milliyetçi ordusunun komünist birlikler tarafından yenilgiye uğratılmasının ardından geri çekildiği Tayvan, o tarihten bu yana özerk olarak yönetiliyor. Ancak Çin, ada üzerinde egemenlik iddia ediyor ve adayı kendi eyaleti olarak görüyor ve "yeniden birleşmesi" için güç kullanımını dışlamıyor.

Çin'in adanın güney kıyılarında önceden haber vermeden gerçek mermilerle askeri tatbikat gerçekleştirdiğinin iddia edilmesinin ardından Tayvan bugün deniz, hava ve kara kuvvetlerinin harekete geçirilmesi emrini verdi.

Geçtiğimiz yılın mayıs ayında Tayvan'ın mevcut lideri William Lai'nin göreve başlamasından bu yana Çin, Tayvan'a yönelik askeri baskı kampanyasını yoğunlaştırdı: Tayvan Savunma Bakanlığı, 2024 yılında Çin savaş uçaklarının toplam 3.067 saldırı gerçekleştirdiğini kaydetti; bu sayı bir önceki yıla göre %80 daha fazla.