Polonyalı şirketler hedef alınıyor. Her gün binlerce siber saldırı görüyoruz.

ESG uzmanı ve Envirly platformunun kurucu ortağı Weronika Czaplewska'ya göre, birçok Polonyalı ve yabancı şirketin "Trump etkisi" nden etkilendiği ve sürdürülebilirlik konularının stratejilerinde daha az önemli hale geldiği düşünülse de, karbon ayak izini raporlamak ve azaltmak hâlâ birçok işletmenin rekabet gücünü artırmada belirleyici olabilir.

ESG raporlaması şirketlere daha iyi finansman elde etme fırsatı sunuyor

Katowice'deki PRECOP konferansında Weronika Czaplewska, "Şirketler, tedarik zincirleri ve finansman yoluyla karbon ayak izlerini analiz ediyor ve azaltıyor; bankalar da bu kuruluşlara ayrıcalıklı koşullar sunuyor. Bu bağlamda veri şeffaflığı çok önemli," dedi.

Uzman, WNP'ye verdiği röportajda karbon ayak izinin muhasebe verileri gibi düzenli olarak raporlanması gerektiğini vurguladı.

- Bunu sistematik olarak, ay ay yapabilmek için ayak izimizi veya diğer sürdürülebilirlik göstergelerini hesaplayacak ve bu verileri entegre edecek bir araca ihtiyacımız var, diye vurguladı Czaplewska.

Siber saldırılara karşı savunmasız ülkeler sıralamasında Polonya ilk sırada

Ayrıca siber güvenliğin ESG'de çok önemli bir rol oynadığını vurguladı.

Hibrit savaş hakkında giderek daha fazla şey duyuyoruz ve Polonyalı şirketlere yönelik saldırıların sayısının arttığını görüyoruz; günde 2.000 ila 4.000 arasında olduğu tahmin ediliyor. Polonya, siber alanda en sık saldırıya uğrayan ülkeler sıralamasında ilk sırada yer alıyor . Raporlara göre Avrupa'da ortalama fidye miktarı 2 milyon avroya kadar ulaşıyor," dedi röportaj yaptığımız kişi.

Envirly'nin kurucu ortağına göre, sürekli uyumluluk trendi yakında Batı'dan Polonya'ya gelecek; yani düzenlemelerin sürekli izlenmesi, sürdürülebilir kalkınma yönetimi ve olası veri sızıntıları açısından siber güvenlik.

- Şirketler düzenlemelere uymanın değerini görüyor çünkü bunu sadece yetkililere karşı bir yükümlülük olarak değil, her şeyden önce müşterilerinin verilerini ve imajını korumak için bir önlem olarak görüyorlar, diye sözlerini tamamladı Czaplewska.