Fındık hasadı başlayacak, fiyat ortada yok: Yaşam kaynağımız kurudu

İlayda SORKU
Sekiz milyon insanı doğrudan ilgilendiren fındık hasadına günler kaldı. Ancak TMO, 2025/2026 dönemi için kabuklu fındık alım fiyatını hâlâ belirlemedi. Temmuz ayı içinde açıklanması beklenen fiyatın geciktirilmesi 4 Ağustos’ta başlayacak hasat öncesi üreticilerde belirsizlik yarattı. Geçtiğimiz yıl 160 TL olması talep edilen taban alım fiyatının 130 TL bandında açıklanmasının ardından çiftçiler bu yıldan da umutlu değil.
BirGün’e konuşan üreticiler, bu yıl yaşanan don olayları ve kokarca böceğinin verdiği zarar nedeniyle fındık veriminin düştüğünü, maliyetlerin ise geçen yıla göre çok arttığını belirtti. Pek çok üretici, maliyetin 200 lirayı aştığını dile getirdi. Talep ise net: En az 280 lira.
“Her sene aynı oyun oynanıyor” diyen fındık üreticisi Resul Şahin, “Üreticinin ürettiği ürünü elinden ucuza almak için rekolteyi sürekli yüksek tutuyorlar. Bu yıl yüksek kesimlere don vurdu. Ben de don mağduruyum, fındıklar tamamen yok oldu. Ancak ‘çakıldak’ fındık dediğimiz bazı çeşitlerde bir miktar ürün var. Bizim tahminimiz bu yıl en fazla 250 bin ton fındık olur, muhtemelen onu bile görmez. 400 bin ton tamamen şişirme bir rakam. Bunu bilinçli yapıyorlar ki fındığı ucuza kapatsınlar. Bu yıl 250- 300 bin ton fındık olsa bile, kokarca yüzünden büyük kayıplar yaşanacak” diye konuştu.
GÖZÜNE BAKIYORUZFındığın dünya çapında 152 milyar dolarlık geliri olduğuna dikkat çeken Şahin, “Türkiye’ye giren para sadece 2,5 milyar dolar. Bu, stratejik bir ürün. Yörenin insanı için hayati önemde. Burada insanlar fındığın gözüne bakıyor. Babalarımız bizi fındıkla okuttu, büyüttü. Fındık demek yaşam demek. Ama böyle stratejik bir ürüne dair Bakanlığın hiçbir politikası yok. Üretici her yıl mağdur ediliyor, kurtuluşun yolu örgütlülükten geçiyor” ifadelerini kullandı.
Maliyetin 190 lira bandına dayandığını aktaran Cemil Ceylan da şöyle konuştu: “Talebimiz 280 lira ama açık konuşayım, bu hükümetten pek bir şey beklemiyorum. Yüksek bir rekolte açıklayıp giderek düşürdüler. Oysa eskiden rekolte açıklama işi sadece Tarım Bakanlığı’nın yetkisindeydi. Şimdi dünya çapındaki fındık ve meyve ticaretinde söz sahibi olan şirketler istedikleri gibi, istedikleri ülkede, istedikleri rekolteyi açıklıyor. Kimseye sormuyorlar. Açıklanan rekolte çok yüksek, ürünün değerini düşürmek için açıklanan bir rakam. Gerçekte böyle bir fındık yok. Bu ülkede yok. Başka yerden mi getirecekler, bilmiyorum. Bulurlarsa buyursunlar getirsinler.”
İki çocuk okuttuğunu belirten Ceylan, “Şahsen ben fındıkla geçinemedim. İki çocuğumu 4-5 ton fındıkla okutamadım. Başka işlerde çalıştım da öyle okuttum. Eskiden üreticiyi geçindiriyordu fındık. Karadeniz’de üretici fındıkla evini yapardı, arsa alırdı, düğününü yapar, cenazesini kaldırırdı. Ama bugün üretici geçinemiyor. Bugün yaşananların temelinde özelleştirme kararları yatıyor” şeklinde konuştu.
ÜRETİCİ BORÇLA YAŞIYORFındığın 300 liranın altına satılması halinde üreticiye tek kuruş kazanç kalmayacağını ifade eden Cemal Çetin ise, “Biz zaten sadece fındığa bakıyoruz. Elimizde başka hiçbir şeyimiz yok. Bir tek geçim kaynağımız fındık. Bu sene gerçekten çok çalıştık. Epey mücadele verdik, üretim için elimizden geleni yaptık. Ama karşılığı maalesef alınamıyor. Geçinme şansı kalmadı, üretici yıllardır borçla yaşıyor” ifadelerini kullandı.
Üreticinin piyasaya teslim edildiğini belirten Çetin, “Devlet bu işi özel sektöre devretti. Biz memnun değiliz bu düzenden. Rekolteyle fındık var gibi gösteriliyor ama yok aslında. Şu an bahçeye girin, beş tane fındık görürseniz, iki tanesi ancak doludur. Toplayacaksın, içini açacaksın; iki tanesi sağlam çıkar, üç tanesi küflü, boş, çürük. Nerede bu ürün? Nerede açıklanan rekolte? Bunları görmeyenlere söyleyecek söz bulamıyorum” dedi.
∗∗∗
YILLARDIR AYNI SENARYOFındık üreticisi yıllardır açıklanan taban alım fiyatlarından mağdur. Yıllardır açıklanan fiyatlar, üreticilerin beklentisinin altında kalıyor. Bu durum üreticiyi zararına satışa zorlarken, aracılar ve ihracatçılar için kâra dönüşüyor. 2020’den bu yana rakamlar bu döngüyü açıkça ortaya koyuyor.
∗∗∗
MALİYET DEVAMLI ARTTIÇiftçiler Sendikası’nın (Çiftçi-Sen) fındık maliyet çizelgesine göre, bir dekarlık alanda yapılan üretimin toplam maliyeti 18 bin 311 TL. Bu maliyetin içerisinde yetiştirme ve hasat sürecine ait kalemler yer aldı. Yetiştirme masrafları başlığı altında budama, dip sürgünü kesme ve taşıma gibi işçilik giderleri 2 bin 550 TL; kireç uygulaması için toplamda 347 TL (malzeme, işçilik ve nakliye dahil); hayvan gübresi ile kompoze ve azotlu gübrelerin bedeli ile birlikte işçilik ve nakliye giderleri 3 bin 223 TL olarak belirtildi. İlaçlama masrafı da ilaç bedeli ve işçilikle birlikte bin 500 TL’yi buldu. Diğer kalemlerle birlikte yetiştirme sürecinin toplam maliyeti 8 bin 610 TL’ye ulaştı. Hasat masrafları ise mekanik tırpan kullanımı, toplama, taşıma ve harmanlama işçilikleri ile birlikte 8 bin 740 TL olarak kaydedildi. Ayrıca pazarlama, nakliye, alet ve ekipman giderleri gibi satış öncesi işlemler de bu kaleme dahil. Buna ek olarak, yüzde 9 oranında sermaye faizi 786 TL; yüzde 3 oranındaki genel yönetim gideri 544 TL olarak yansıtıldı. Üreticilere ödenen alan bazlı, gübre ve mazot desteklerinden yalnızca 370 TL gelir toplamdan düşüldüğünde net maliyet 18 bin 311 TL. Bu hesaba göre bir kilogram fındığın üretim maliyeti 183 TL oldu. Çiftçi-Sen, bu yılki don, kuraklık ve kokarca böceğinin etkisiyle rekoltenin %40–50 azalacağını, buna rağmen piyasada fiyat baskısının sürdüğünü açıkladı. Maliyetin üzerine üreticinin devam edebilmesi için %25 kar payı ve %25 insanca yaşam payı eklenmesi gerektiği belirtildi. Alım fiyatının en az 280 TL olması gerektiğini dile getirdi.
∗∗∗
PATATES BARONLARI KORUNUYOR, ÇİFTÇİLER EZİLİYORPatates üreticileri, Nevşehir'deki mitingde buluştu. Niğde, Nevşehir, Aksaray, Kırşehir Kayseri bölgesinden gelen patates üreticileri, Nevşehir'in Derinkuyu ilçesinde bir araya gelerek eylem yaptı. yaptıkları basın açıklamasıyla zincir marketlerin alım politikalarını protesto etti. Türkiye Patates Üreticileri Platformu Başkanı Ülkü Aslan, patates üreticilerinin özellikle tüccarların fiyat oyunlarından etkilendiğini belirtti. Ülkü Aslan yaptığı konuşmada, tarlada 2 TL olan patatesin zincir marketlerde 20 TL'ye satılmasına tepki gösterdi. Aslan, "Bugün tarlada kilosunu 2-3 liraya sattığımız patates, market rafında 20 lirayı buluyor. 85 milyon tüketicimizi uyarıyoruz” dedi, girdi maliyetlerinin artmasına rağmen alım fiyatlarının maliyetin dahi altına çekildiğini vurguladı. Aslan, konuşmasında ihracat ve gümrük engelleri, kontrolsüz, şirketleşmiş patates ekimleri, artan girdi maliyetleri ve çiftçilerin artan borç yükünün üretimde derin hasara yol açtığını ifade etti.
BirGün