Muhlis Akarsu barışır mı?

Muhlis Akarsu, 1948 yılında Sivas'ın Kangal ilçesinin eski adıyla Leşker, yeni adıyla Minarekaya köyünde doğdu. Bütün Minarekayalılar gibi çiftçilik yapan Bayram Efendinin üç oğlunun en küçüğüydü. İlkokulu 1962 yılında köyünde bitirdi.
Alevi-Bektaşi kültürünü öğrendi. Saz çalıp türkü, deyiş, nefes söylemeye başladı. Sesinin güzelliği dikkat çekmişti. Bağlamasıyla birlikte zakirlik yaptı. İlk öğrendiği deyişler Pir Sultan’a aitti:
“Kalk gidelim deli gönül
Bizi burda bilen yoktur
Halımızı arzetmeye
Yanımıza gelen yoktur
Bir su içtim derin gölden
Hiç ayrılmam doğru yoldan
Arif olan anlar telden
Cahillerden bilen yoktur
Pir Sultan'ım konan göçer
Malını alana açar
Misafirler gelir geçer
Eğlenip de kalan yoktur
Yörenin seyitlerinin ve ozanlarının etkisindeydi. Malatya'da ortaokulda okurken, ekonomik yetersizlikler nedeniyle ikinci sınıftan ayrıldı.
Muhlis Akarsu, askerlik görevinden sonra 1970 yılında İstanbul’a yerleşti. Burada Mahzuni Şerif'in, Davut Sularî'nin deyişleriyle tanıştı. İlk söylediği deyişlerinde ve saz çalışında Davut Sularî'nin izini sürüyordu.
O yıllara daha çok usta malı deyişler söyleyen Akarsu, 80'lerin başından itibaren kendi deyişlerini okumaya ağırlık verdi. Sulari ve Mahzuni’nin etkisinden kurtulmuş, özgün tavrını oluşturmaya başlamıştı. Bağlamasına hâkimdi. Söylediği deyişlerle ve yumuşak ses karakterleriyle hemen dikkati çekiyordu. Sesini deyiş tavrında kullanabilen bir sanatçı oldu.
Muhlis Akarsu, Alevî-Bektaşi âşık geleneğinden kopmadı. Pir Sultan, Kul Himmet gibi büyük ozanların birçok deyişini geleneksel kalıplardan çıkmadan seslendirdi. Hacı Bektaşi Veli, Yunus Emre, Karacaoğlan, Âşık Veysel gibi halk ozanlarının dünya görüşlerinden yola çıkarak insan sevgisini rehber edindi. O da deyişlerinde sevgi ve hoşgörüyü işliyordu. 1960'lı yılların sonlarından halk ozanlarının daha geniş kitlelere ulaşabilme aracı plaklardı. Muhlis Akarsu da 1970’de ilk 45’lik plağını çıkardı...
1972 yılında, kendisinin de çok saygı duyduğu Seyit Halil Çiftlik'in kızı Muhibe Leyla Çiftlik ile evlendi. Bu evliliğinden Pınar, Çınar ve Damla adlarında üç kızı oldu.
1980'li yılların başlarında Alevî Dedelerinin çaldığı kısa kollu bağlamayı gündeme getirdi. Yine aynı yıl, “Muhabbet” serisi fikrini ortaya atmıştı. Kısa zamanda Arif Sağ, Muhlis Akarsu, Yavuz Top, Musa Eroğlu’ndan oluşan Muhabbet grubu kuruldu. Bu gurubun doldurduğu kasetler, beklenenin üzerinde ilgi gördü.
Muhlis Akarsu, her yıl yapılan Hacı Bektaşi, Abdal Musa, Veli Baba, Pir Sultan vb. Alevî toplumunun kültürel etkinliklerine katılırdı.
Portekiz asıllı Kanadalı şarkıcı Nelly Furtado tüm dünyada sekiz milyon satan Loose albümündeki "Wait For You" adlı parçasında, Muhlis Akarsu'nun "Ya Dost Ya Dost" albümündeki "Allah Allah Desem Gelsem" deyişini isim vermeden izinsiz olarak kullanmıştı
1980'li yıllar artık Akarsu'nun müzikte kendini bulduğu yıllardır. O güne kadar usta malı deyişlerle kendini gösteren Akarsu, 80'lerin başından itibaren deyişlerindeki anlatımı güçlü, bağlamasına hakim ve sesini deyiş tavrında kullanabilen bir sanatçı görünümündeydi.
Bektaşi edebiyatının ve müziğinin deyiş türüyle ünlenen Muhlis Akarsu, geçmiş yüzyıllarda yaşamış birçok halk şairinin şiirlerine de müzik yaparak yeniden gündeme gelmelerine ve anılmalarına katkı sağladı. Bu âşıklar arasında Emrah da bulunmaktaydı.
Bundan sonra ben o yâre küskünüm
Yıktı hatırımı barışmam gayri
Cümle âlem gelse mihnet eylese
Çevirdim gönlümü görüşmem gayri
Sözleri Emrah’a ait olan bu türküyü Muhlis Akarsu’dan TRT Müzik Dairesi Başkanlığı derlemiş notasını Erkan Sürmen yazmıştı.
Yarın, aşıklığın gül dikenli yollarına nasıl düştüğünü ve özgün eserlerinden söz edeceğim.
İstanbul Gazetesi