Yargı, karar için Saray’a bakıyor

Politika Servisi
PKK’nin sembolik silah bırakma töreninin ardından AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın AKP-MHP-DEM süreç ittifakı sözlerinin yankıları sürerken dün tutuklu bulunan CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, ikinci kez hâkim karşısına çıktı.
Başkan seçildikten 7 ay sonra gözaltına alınıp tutuklanan ve yerine kayyum atanan Özer, 'kent uzlaşısı' olarak bilinen dosya kapsamında 'PKK/KCK üyesi olmak' suçlamasıyla yargılandı.
Mahkeme Özer hakkında tahliye kararı verdi. Ancak İBB dosyasındaki tutukluluğu süren Özer, cezaevinde kalmaya devam edecek.
Davada ifade veren "dolandırıcılık" suçundan cezaevinde bulunan tanık Erkan Çakır, "Ahmet Özer, 'Pekeke' dedi, biz 'Pekaka' diyoruz, bundan kendisinin örgüt üyesi olduğu belli" savunmasında bulundu. Tanık Çakır, CHP kurultayı dosyasında da tanıklık yaptığı belirtildi.
Ahmet Özer ile 3 bin 600 TL’lik para transferi bulunan Sezai Bayram ve Özer ile arasında çeşitli para transferleri olduğu belirtilen yeğeni Muhammed Sertaç Özçoban dinlendi. Özçoban, para transferlerinin Özer’in Esenyurt’taki seçim çalışmaları için aile ve dostlarından toplanan destek paraları olduğunu söyledi. Özçoban, “Ahmet Özer’e imece usulü toplanan nakdi yardımlardı. Toplanan paralar talimat ile Başkan’ın seçim çalışmalarının yürütüldüğü hesaba yatırıldı” diye konuştu.
Daha sonra Özer ile 131 kez telefon görüşmesi yaptığı tespit edilen Alaattin Erdoğan tanık olarak dinlendi. 30 yıldan uzun süredir Mersin’de yaşadığını belirten Erdoğan, Özer ile bir akademisyen olarak belediye başkan adaylığı ve diğer siyasi konular için irtibat kurduğunu söyleyerek “Ahmet Bey ile siyasi konular üzerinden diyalog kurdum. Bunun dışında Özer’in yasadışı bir örgütle alakalı olduğuna dair ne bilgim ne görgüm var” ifadelerini kullandı.
Duruşmada son olarak Ahmet Özer ile 74 kez HTS kaydı tespit olduğu tespit edilen Selman Günbat tanık olarak dinlendi. Günbat, “Ben 2016’da HDP Mersin İl Başkanı olarak görev aldım. Ahmet Bey, Mersin kamuoyunda bilinen saygın bir şahsiyettir. Kendisi siyasete atılmak istedi. Tüm bu görüşmeler bu çerçevededir” dedi.
Tanıkların dinlenmesinin ardından söz alan Ahmet Özer, Çakır’ın beyanlarına tepki gösterdi: "Sadece Erkan Çakır ile ilgili bir şey söylemek istiyorum. Kamuoyunda meczup olarak bilinen bir adamdır. Güya uzlaşma için 70 bin lira istemişim. Böyle bir şey yok. Kendisi benim hakkımda örgüt üyeliğine dair iddiada bulundu. Aramızda husumet var. Erkan Çakır yalnızca bana değil İstanbul, Mersin, Adana Büyükşehir belediyeleri aleyhinde sosyal medya paylaşımı yapan biridir. Mahkemenizin bu kişinin tanıklığını kabul etmemesi lazım. Bu kişi yalancı ve iftiracıdır. Önüne gelen herkese hakaret eden bir kişidir. Bu iddiaların hepsi mesnetsiz iddialardır. Her önüne gelenin tweetiyle mahkemeleri meşgul edersek toplumsal barışı nasıl sağlarız?"
"BAHÇELİ'NİN KURUCU DEDİĞİ DÖNEM"Özer, ayrıca "Sayın Bahçeli’nin Öcalan için kurucu önder dediği, Öcalan’ın konuşmalarının kıymet gördüğü, barış sürecinin başladığı bir dönemde ben; 11 yıl önce İmralı’da barış sürecine katkı sunabileceğim yönümde adım geçirildiği için burada mahkûm bulunuyorum. Aynı görüşmede Numan Kurtulmuş’un da adı geçiyor. Onun da sürece katkıda sunabileceği söyleniyor. O Meclis Başkanı, ben terörist miyim?" diye sordu.
Mahkeme başkanı, Özer’in ilk duruşmada da söylediği bazı şeyleri tekrar etmesi sebebiyle Özer’i iki kez uyardı. Önceki beyanlarını tekrar etmesi dâhilinde konuşmasını sonlandırmak zorunda kalacağını söyledi. Özer ise “Ben 9 aydır cezaevinde kendimi savunmak için bekliyorum. Kendimi savunma hakkım yok mu?" diye sordu.
Daha sonra söz alan Özer’in avukatı Hasan Sınar, Hüseyin Ersöz ve Seraf Özer de Erkan Çakır’ın beyanlarına tepki gösterdi.
Savcılık, Ahmet Özer'in tutukluluğunun devamını talep etti. Mahkeme ise Özer'e adli kontrol ve yurtdışına çıkış yasağıyla tahliye kararı verdi.
BAŞKA BİR DOSYADAN CEZAEVİNDE KALACAKÖzer'in 21 Ocak'ta Aziz İhsan Aktaş'ın itirafçı olduğu "ihale yolsuzluğu" iddiasıyla yürütülen soruşturma nedeniyle tutukluluk hali devam edecek. Mahkeme dosyayı esas hakkında mütalaa verilmesi için 3 Kasım'a erteledi.
Kararın ardından cezaevi önünde konuşan CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın şunları söyledi:
"Şunu gördük ki bu dava tümüyle çökmüştür. Demokrasiye, adalete, CHP'ye inanan tüm arkadaşlarımıza geçmiş olsun diyorum. Yürütülen süreç tamamıyla siyasidir. Mesele Ahmet Özer ile bitmiyor. Esenyurt'u haksız hukuksuz şekilde kaymakam ve 3 encümen yönetiyor. Esenyurt'un iradesi Esenyurt'a geri dönmelidir. İçeride başta Ekrem İmamoğlu olmak üzere bütün belediye başkanlarımızın serbest kalmasını istiyoruz."
KAYYUM ARTIK DAYANAĞINI YİTİRDİDavanın ardından değerlendirmelerde bulunan İdare Hukukçusu Metin Günday ise “Bu tahliye kararı nedeniyle Esenyurt Belediyesine kayyım atama işlemi de hukukî dayanağını yitirmiştir” dedi. Günday, “Yargılama sürse de, kendisi AY md. 38/4 (masumiyet karinesi güvencesi) gereği, mahkûmiyet hükmü verilip de bu hüküm kesinleşinceye kadar isnat olunan suç nedeniyle suçlu sayılamaz. Her ne kadar, kendisinin görevi ile ilgili bir isnat nedeniyle süren bir başka davadaki tutukluluğu devam etmekte ise de, salt bu tutukluluk kayyım atamaya dayanak olamaz. Şu halde, hukuka uygun yapılması gereken, kayyım atama işleminin kaldırılması ve 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 45.maddesi uyarınca, olağan usulle Belediye Meclisi içinden bir Başkan Vekili seçilmesi yolunun açılması olmalıdır.” diye konuştu.
∗∗∗
SİYASİ OLDUĞU KANITLANDIAhmet Özer hakkında verilen tahliye kararı muhalefetin belediye başkanlarına yönelik açılan terör soruşturmalarının siyasi olduğunu kanıtladı.
Buna göre bütün suçlamalar Özer’in 31 Ocak’ta tutuklanmasıyla başlamış, aralarında Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Livan Gür ve Kartal Belediye Başkan Yardımcısı Cemalettin Yüksel'in de bulunduğu 10 kişi ise tutuklanmıştı. 19 Mart'ta ise İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu dahil olmak üzere yedi kişi hakkında "terör soruşturması" kapsamında tutuklandı. İki kişinin adı ise açıklanmadı. İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, Şişli Belediye Başkanı Resul Ekrem Şahan, Reform Enstitüsü başkanı Mehmet Ali Çalışkan, Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Ebru Özdemir soruşturmada ismi geçen isimler olurken savcılık açıklamasında ”İmamoğlu'nun diğer şüphelilerle birlikte yerel seçimlerde belediye meclis üyesi listelerini şahsen onayladığı, şüphelilerin PKK/KCK'ye örgütüne yardım etme suçunu işledikleri" iddia edilmişti.
BirGün