Tahran'ın nükleer tesislere yönelik büyük bir ortak saldırıdan korkması İran'da paniğe yol açtı

ABD ve İsrail'in ortak askeri harekât düzenlemesi endişeleri nedeniyle İran'ın nükleer tesislerinin etrafındaki savunma hatlarını güçlendirdiği bildiriliyor.

The Telegraph'a konuşan kaynaklar, ABD istihbaratının İsrail'in önemli noktaları hedef alabileceği uyarısında bulunmasının ardından, bu adımın ilave hava savunma sistemi fırlatıcıları konuşlandırmayı da içerdiğini söyledi.

Donald Trump'ın, İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine saldırmasını desteklemesi, İran'ın geçen ekim ayında Tel Aviv'e 200 füze fırlatmasının ardından Tahran'da bir saldırının an meselesi olabileceği yönündeki korkuları artırdığı bildiriliyor.

Bir kaynak, haber ajansına şunları söyledi: "Onlar [İran yetkilileri] sadece saldırıyı bekliyorlar ve her gece bunu bekliyorlar, her şey yüksek alarmda - hiç kimsenin bilmediği yerlerde bile."

"Nükleer tesislerin güçlendirilmesine yönelik çalışmalar yıllardır sürüyor ancak özellikle İsrail'in ilk saldırıyı gerçekleştirmesinden bu yana son bir yılda yoğunlaştı."

" Donald Trump'ın açıklamaları ve yönetiminin İran'a saldırı planları olduğuna dair raporları da dahil olmak üzere son gelişmeler, faaliyetleri daha da yoğunlaştırdı."

Kaynak, büyük bir saldırının, ekim ayındaki saldırıyla zaten zayıflamış olan savunma sistemlerinin İran'ın zaaflarını açığa çıkaracağını sözlerine ekledi.

"Birkaç ilave [hava savunma sistemi] fırlatıcısı konuşlandırıldı, ancak büyük çaplı bir saldırı durumunda bunların etkili olmayabileceği anlaşılıyor."

Bu açıklama, İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Hava-Uzay Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Emir Ali Hacızade'nin, İran'ın olası İsrail saldırılarını engellemek için balistik füze savunma sistemi geliştirdiğini söylemesinin ardından geldi.

"Anti-balistik sistemler konusunda son olaylarda bu alanda hasar gördük. Bu, ülkenin balistik savunma sektöründe bir eksikliğin olduğunu gösteriyor."

"Ben, [İDGM] komutanı [Hüseyin] Selami ve [İran silahlı kuvvetlerinin genelkurmay başkanı] komutanı [Muhammed] Bagheri ile birlikte yüce liderle yaptığımız her toplantıda, onun ilk sorusu her zaman şuydu: 'Ne oldu? Durum ne?'

"Şu anda 2.000 kilometre menzile sahip füzeler üretme kapasitesine sahibiz ve bu konuda teknik bir sınırlamamız yok. ABD'den bir tehdit varsa, yakınlardaki hedefleri düşük maliyetli füzelerle vurabiliriz."