Ayotzinapa çöktü: Özel savcı istifa etti

Rosendo Gómez Piedra, Meksika'nın yakın tarihindeki en hassas ve sembolik insan hakları soruşturmalarından birinde yaşanan krizi daha da derinleştiren bir kararla, Ayotzinapa davasına ilişkin Özel Soruşturma ve Dava Birimi başkanlığı görevinden istifa etti.

43 Ayotzinapa öğrencisinin zaten zorlu olan hakikat ve adalet arayışı, yıkıcı bir darbe aldı. Davaya bakan özel savcılık ofisinin başkanı Rosendo Gómez Piedra , Salı günü istifa ederek aylardır dolaşan söylentileri doğruladı ve soruşturmayı derin bir belirsizliğe sürükledi.

Gómez Piedra'nın ayrılışı münferit bir olay değil. Bu durum, öğrenci velileri ve insan hakları örgütlerinin artan eleştirileri arasında yaşanıyor. Örgütler, önemli bir ilerleme kaydedilemediğini, soruşturmanın durgunlaştığını ve meselenin özüne inmek için siyasi iradenin eksik olduğunu ileri sürüyor.

Özel savcılık makamının yönetiminde değişiklik olasılığı, Cumhurbaşkanı Claudia Sheinbaum tarafından geçen mayıs ayında duyurulmuştu. Omar Gómez Trejo'nun tartışmalı ayrılışının ardından 2022'de göreve gelen Gómez Piedra yönetimi, mağdur aileleri arasında güvensizlikle damgalanmıştı.

Başlıca eleştiriler şunlara odaklandı:

• Sonuç Eksikliği: Hükümetin davayı aydınlatma vaadine rağmen, suçun arkasındakilere karşı kesin bir mahkumiyet kararı verilmedi.
• GIEI ile Çatışmalar : Bağımsız Uzmanlar Disiplinlerarası Grubu (GIEI) ile ilişkiler kötüleşti ve grubun silahlı kuvvetler tarafından engellendiği yönündeki ihbarın ardından ülkeden ayrılmasıyla sonuçlandı.
• Suçluların Serbest Bırakılması : Birçok yargı kararıyla, aralarında askeri personelin de bulunduğu onlarca şüphelinin serbest bırakılmasına karar verildi. Bu durum, aileler tarafından bir cezasızlık işareti olarak yorumlandı.

Gómez Piedra'nın istifası karmaşık bir siyasi çerçevenin parçası. Ayotzinapa davası, üç federal yönetimin önündeki bir yara oldu ve çözümü, Meksika devletinin güvenilirliğini ölçen bir turnusol kağıdı haline geldi.

Siyasi analistler, savcının görevden alınmasının, hükümetin soruşturmayı kamuoyunun ve uluslararası kuruluşların gözünde "yeniden başlatma" ve daha fazla güven uyandıran yeni bir lider atama stratejisi olabileceğine dikkat çekiyor. Ancak, bu değişikliğin süreci daha da geciktirme ve halen aktif olan birkaç soruşturma hattının sürekliliğini baltalama riski de mevcut.

Ordunun Iguala gecesindeki rolü büyük bir gizem olmaya devam ediyor. Aileler ve bağımsız uzmanlar, yaşananların aydınlatılması için askeri arşivlere erişimin hayati önem taşıdığını savunuyor ve bu talep şimdiye kadar güçlü bir kurumsal dirençle karşılanıyor.

43 öğrencinin velileri için bu istifa, uzun ve sancılı mücadelelerinde bir darbe daha oldu. Yeniden başlamanın, yeni bir takımla güveni yeniden inşa etmenin belirsizliğini ve gerçeğin giderek daha da belirsizleşeceği korkusunu temsil ediyor.

Hükümet şimdi, bu büyüklükteki bir soruşturmayı yönetecek teknik kapasiteye sahip olmanın yanı sıra, mağdurlar tarafından kabul edilmek için gereken bağımsızlık ve güvenilirliğe de sahip bir halef atamak gibi muazzam bir görevle karşı karşıya. Aksi takdirde, Ayotzinapa'nın yarası kanamaya devam edecek ve Meksika devletinin adalete olan borcunu sürekli hatırlatacaktır.