Ningaloo Resifi de ölüyor: Deniz yaşamının son sığınakları da çöküyor.
Büyük Set Resifi yetmedi. İklim krizi, Avustralya'nın son bakir koruma alanlarını da riske atıyor: Hint Okyanusu'nun gizli ve ücra mercan resifleri, onlarca yıldır küresel ısınmanın saldırılarına direniyor. 2024-2025 yılları arasında Batı Avustralya sularını vuran deniz sıcak hava dalgası , eyalet için şimdiye kadar kaydedilen en uzun, en kapsamlı ve en yoğun dalga oldu ve bölgede şimdiye kadarki en yıkıcı mercan beyazlamasına neden oldu.
Tüm dünya gözlerini Queensland'deki Büyük Set Resifi'ne dikmişken - mercanlarının %73'ü zarar görerek şimdiye kadar görülen en kötü beyazlama olayına maruz kalırken - kıtanın diğer tarafında paralel ve beklenmedik bir trajedi yaşanıyordu.
Balina köpekbalıklarıyla ünlü UNESCO Dünya Mirası Alanı Ningaloo Sahili, artık bir zamanlar olduğu kadar güvenli bir liman değil. Avustralya Deniz Bilimleri Enstitüsü'nden bilim insanları, bunun Batı Avustralya'da kaydedilen en yaygın mercan beyazlaması olayı olduğunu doğruladı.
Ancak uzmanların kalbini asıl kıran, Rowley Shoals'un kaderi. Darwin'den bin kilometreden fazla uzakta bulunan bu üç ücra mercan adası, bir zamanlar dünyanın en muhteşem dalış noktalarından biri olarak kabul ediliyordu. Dik kayalıkları ve canlılarla dolu turkuaz lagünleriyle, deniz bilimleri için bir "umut noktası" oluşturuyorlardı. Gezegenin geri kalan resifleri termal saldırı altında yanarken, onlar mucizevi bir şekilde bozulmadan kaldılar. Ta ki şimdiye kadar.
Kıtasal ölçekte bir felaketRakamlar, eşi benzeri görülmemiş bir çevre felaketini işaret ediyor. Ningaloo'nun kuzeyinden ücra Kimberley resiflerine kadar, bilim insanları %11'den %90'ın üzerine kadar değişen beyazlama oranlarını belgeledi. Londra ve Roma arasındaki mesafeden daha uzun olan 1.500 kilometrelik bir mesafe, bozulmamış bir deniz mezarlığına dönüştü.
Sıcak hava dalgası, normalde suları soğutan muson fırtınaları ve siklonlarının yokluğuyla birlikte 2024'ün sonlarında artmaya başladı. Deniz sıcaklıkları, mercanların tolere edebileceği kritik eşiğin çok ötesine geçerek benzeri görülmemiş seviyelere yükseldi.
Avustralya'daki yıkım, küresel kıyamet mozaiğinin sadece bir parçası. Ocak 2023'ten bu yana, 80'den fazla ülkedeki mercan resiflerinin %80'inden fazlasını etkileyen küresel bir beyazlama olayı yaşanıyor. Bu, IPCC bilim insanlarının öngördüğü bir olguydu: Küresel sıcaklıkta 1,5 derecelik bir artışla , tropikal resiflerin %70 ila %90'ı yok olacaktı.
Ancak bu ekosistemler, okyanus tabanının %1'inden daha azını kaplamalarına rağmen, tüm deniz yaşamının dörtte birine ev sahipliği yapıyor ve dünya çapında yüz milyonlarca insana destek oluyor.
Zamana karşı yarışMercanlar "beyaz bayraklarını" kaldırmaya devam ederken, bilim zamana karşı yarışıyor. Isıya daha dayanıklı mercanlar geliştirmek için deneyler yapılıyor, resif "restorasyon" teknikleri inceleniyor ve hatta resifleri gölgelendirmek için bulutları temizleme fikri bile değerlendiriliyor.
Ancak tüm uzmanlar şu konuda hemfikir: Bu çözümlerin hiçbiri tek gerçek çözümün, yani sera gazı emisyonlarını derhal büyük ölçüde azaltmanın yerini tutamaz. Çünkü en ücra cennetler bile çöktüğünde, zaman gerçekten tükeniyor demektir.
Luce
