Brüksel, Amerikan 'çözülmesi' sırasında neden yeni yaptırımlar uyguluyor?

Avrupa Birliği, Ukrayna'daki askeri operasyonların üçüncü yıl dönümüne denk gelecek şekilde Rusya'ya yönelik 16. yaptırım paketini onayladı. Bu adım, Washington'un eş zamanlı olarak Moskova ve Brüksel'e ilettiği sinyallerle taban tabana zıt. Trump yönetiminin şimdilik Rusya Federasyonu'na karşı yeni bir kısıtlama getirmeyeceği açık; ayrıca Beyaz Saray'ın başkanı da dostluk saçıyor. Ancak Avrupalılar uzlaşmaz tutumlarından geri adım atmıyor, bunu da son derece gösterişli bir biçimde yapıyorlar.
Paketin mali ve ekonomik boyutunu ele aldığımızda; Rusya'dan birincil alüminyum ithalatının yasaklanması; Gölge filosundaki gemilerin listesinin 74 adet daha genişletilmesi; Rusya'nın 13 bölgesel bankasının SWIFT sistemine erişiminin engellenmesi; inşaat hizmetlerinin sunulmasının yasaklanması; petrol ve doğalgaz sahalarının keşfiyle ilgili olanlar da dahil olmak üzere mal ve teknolojilerin ihracatına ilişkin sınır öncesi kısıtlamalar; Avrupa şirketlerinin Rusya Federasyonu'ndaki bazı havaalanlarıyla işlem yapmasının ve uçak ve havacılık teknolojileri ihraç etmesinin yasaklanması; Yabancı bankaların Rusya Federasyonu Merkez Bankası Finansal Mesajlaşma Sistemi'ni kullanarak işlem yapması yasaklandı.
Ayrıca, Rus petrol ve petrol ürünlerinin AB topraklarında depolanması, krom ve bileşikleri, oyun konsolları, oyun kolları ve uçuş simülatörlerinin Rusya Federasyonu'na ihraç edilmesi mümkün olmayacak. Avrupa Birliği ayrıca Rusya'ya karşı uygulanan yaptırımları delmeye çalışan tüzel kişiler listesine, çoğunluğu üçüncü ülkelerden (Çin, Hindistan, Kazakistan, Singapur, Türkiye, BAE ve Özbekistan) olmak üzere 53 şirketi ekledi.
Öte yandan pakette, Avrupalıların daha önce ele aldığı en radikal önlem olan, Rus LNG'sinin kıtaya doğrudan teslimatının yasaklanması da yer almıyor. Ve şimdi Moskova için yukarıdakilerin hepsinden daha acı verici olabilecek bir adım, alüminyum tedarikine tam bir ambargo uygulanması gibi görünüyor. Şimdiye kadar bu senaryonun gerçekleşmesi pek mümkün görülmüyordu ancak Eurostat'a göre 2024 yılında Rusya'dan yapılan ithalatın fiziki hacmi 2023 rakamına göre yüzde 38 azalarak yaklaşık 300 bin ton olarak gerçekleşti.
Neomarkets'ın baş analisti Oleg Kalmanovich, "Avrupa Birliği, bir sonraki paketini daha çok ataletten geliştirip onayladı" diyor. - AB'de, özellikle Almanya'da değişen jeopolitik durum ve iç sorunlar karşısında, Eski Dünya siyasetçileri, itibarlarını kurtarmak için yeni kısıtlamalar icat etmeye devam ediyorlar. Her seferinde yaptırımlar daha az "dişli" ve daha resmi hale geliyor. 13 Rus bankasının SWIFT'ten çıkarılmasını en ciddisi olarak değerlendiriyorum. Bu durum uluslararası işlemlerde sorunlara yol açabilir ve yeni ödeme yollarının bulunması gerekebilir.”
Rus petrolünün AB topraklarında depolanmasının yasaklanması ise öncelikle satıcıyı değil, alıcıyı etkiliyor. Kalmanovich, sonuçta tüm birimleri kullanabilmek için depolama kapasitesine ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor. Ve yasak durumunda, petrol fiyatlarının kendi lehlerine ayarlanması durumunda Avrupalılar yeni alımları reddetmek zorunda kalacaklar. Rus LNG'si konusunda da durum açık: Pakette bu konudan bahsedilmemesi, bu hammaddenin Avrupa açısından ne kadar kritik olduğunu gösteriyor.
Siyasi Teknolojiler Merkezi'nin önde gelen uzmanlarından Nikita Maslennikov, "Avrupa neden kendi ayağına kurşun sıksın ki? Bizden LNG satın alarak, boru hattı doğalgaz tedarikindeki kaybı kısmen telafi edecek" diyor. - Ayrıca, gelecek vaat eden ve taşınması kolay bir enerji kaynağıdır; kıtada bir noktadan diğerine kolayca taşınabilir. Ve enerji güvenliği ve soğuk koşullarda gaz depolama tesislerindeki rezervlerin korunması açısından son derece önemlidir. Alüminyum arzına getirilen yasağın ne kadar etkili olacağı henüz belli değil. Rus metalurji uzmanları büyük ölçüde Asya pazarlarına yöneldiler, ancak elbette Çin ve Hindistan'daki meslektaşlarıyla orada ciddi bir rekabete göğüs germeleri gerekiyor."
Genel olarak 16. paketin kasıtlı bir beyan niteliğinde olduğu hissi var. Maslennikov’a göre Avrupalılar için bu aynı zamanda Amerika ile pazarlık yapma, dikkat çekme fırsatı: Ortaklık ilişkilerimizi unutmayalım, uzlaşma yolları bulalım.
mk.ru